Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

Gavs-ul A-zam’ın Bağdata Yolculuğu

7 yıl önce
1.789 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

Hz. Pir’in Bağdata Yolculuğu
Hz. Pir Abdûlkadir Geylani, 11 yaşında Geylan’dan ayrıldı. Bağdata doğru yola çıktı. Kendisi, bu hatırayı talebelerine şöyle anlatmıştır: Anamın elini öperek duasını aldıktan sonra Bağdat’a gitmekte olan bir kafileye katıldım ve yola çıktım. Birkaç gün yol aldıktan sonra, kafilenin önüne eşkıya çıktı. Kervandakilerin üzerlerinde ne varsa hepsini aldılar. Birisi de benim yanıma geldi ve sordu:
– Yiğit senin neyin var?
– Kırk altınım var, dedim. Benimle alay ederek gitti ve paralarımı almadı. Herhalde yaşım küçük olduğundan bende bu kadar para bulunabileceğine ihtimal verememişlerdi. Haramiler herkesi soyduktan sonra reislerinin yanına gitmişler ve kendisine olup bitenleri anlattıktan sonra benim sözlerimi de nakletmişler. Eşkıyanın reisi benim halimi ve sözümü merak etmiş olacak ki, beni yanına çağırdı ve sordu:
– “Senin bir şeyini almadılar mı?”
– “Hayır, hiçbir şeyimi almadılar,” dedim.
– “Senin neyin vardı ki?” diye üsteleyince,
– “Hırkamın koltuğu altına dikilmiş kırk altınım var,” cevabını verdim.
– “Hırkanı çıkar bana ver,” dedi. Çıkardım, verdim. Koltuk altını söktü, altınları çıkardı ve saydı. Sözlerimin doğru olduğunu anlayınca hayretle sordu:
– “Demek kırk altının var, dediğin doğru imiş. Hâlbuki adamlarım sözüne inanmamışlar ve hatta seni alaya alarak üzerini bile aramamışlardı. Hırkanda kırk altın dikili olduğunu söylemeseydin ben de paralarını almaz geçer giderdim. Neden, paran olduğunu saklamadın, doğruyu söyledin?” dedim ki,
– Anam, bana “Oğul! Nerede olursan ol sakın yalan söyleme!” diye tembih etti. Ben de ona hiçbir zaman ve hiçbir şekilde yalan söylemeyeceğime söz verdim. Onun için sorduğunuz zaman doğruyu söyledim. Bana anamın öğüdü odur ki, benim gideceğim yola yalancılık sığmaz. Hak yoluna girenlerin, doğruluk ve gerçeklik en büyük sermayeleridir. Hak Teâla جل جلاله
doğruları ve gerçekleri sever, yalancıları sevmez. Ben de onun için yalan söyleyemem ve nerede olursam olayım doğru konuşurum.” dedim.
Haramilerin başı dikkat ve ibretle yüzüme baktı.
– “Ey yiğit! Sen, helal malını haramiden kurtarmak için dahi yalan söylemedin. Oysa ben bütün ömrümü yalancılık ve haramilik ile geçirdim. Benim halim nice olur?” dedi ve gelip elime yapıştı. Bir daha haramilik yapmayacağına söz verdi ve tövbe etti. Emrinde bulunan kırk harami de reislerinden sonra birer birer elime yapışarak haramilik etmeyeceklerine ve yalan söylemeyeceklerine dair söz verdiler ve tövbe ettiler. Kafile halkından aldıkları mal ve paranın tamamını kendilerine teslim ettiler. Bu arada benim kırk altınımı da geri verdiler. İşte o zamandan bu zamana kadar, doğruluk ve gerçeklik üzerinde dururum”.
Ey sadık talip!
Sen de, bir mürşid-i kâmile eriştiğin zaman gerçeklikle ve kâmil irade ile onun elini tut, tövbe et! Şeksiz şüphesiz kısa zamanda maksadına ulaşır ve İnşallah iyice mertebelere erişirsin (Allah-û a’lem).

Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.