Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

Abbas Bin Ubâde (r.a)

7 yıl önce
1.658 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

 

 

Peygamberimiz, bu ses için buyurdu ki:

– Bu Akabenin şeytanıdır.

Sonra seslenene de buyurdular ki:

– Ey Allahüteâlânın düşmanı! İşimi bitirince, senin hakkından gelirim!

Bu şekilde emrolunmadık

Biat eden Medinelilere de buyurdu:

– Siz hemen konak yerlerinize dönün!

Hazret-i Abbas bin Ubâde dedi ki:

– Ya Resulallah, yemin ederim ki, istediğin takdirde, yarın sabah, Minada bulunan kâfirlerin üzerine kılıçlarımızla eğilir, onların hepsini kılıçtan geçiririz.

Peygamber efendimiz memnun oldular, fakat, “Bize, henüz bu şekilde hareket etmemiz emrolunmadı. Şimdilik siz yerlerinize dönünüz” buyurdu.

Hazret-i Abbas bin Ubade, Akabe’de biat ettikten sonra, Peygamberimizden ayrılmamış, Mekke’de kalmıştır. Peygamberimize hicret izni gelince, o da Medine’ye hicret etmiştir. Bu sebeple kendisine, “Ensarın muhaciri” denilmiştir.

Bize buyurun!

Peygamber efendimiz, Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde, herkes Resulullahı misafir etmek istiyordu. Medine halkı, Peygamberimize, görülmemiş bir tezahüratta bulunuyor, herkes, “Bize buyurun ya Resulallah” diyerek evlerine davet ediyorlardı.

ResulullahınKusva adındaki develeri, sağa sola baka baka ilerlerken, Abbas bin Ubade hazretleri ve Salim bin Avf oğulları, Kusva’nın önüne gerilerek dediler ki:

– Ya Resulallah! Bizim yanımızda kal! Sayıca çokluk, mal ve silah bakımından, düşmanlarına karşı seni koruyup savunacak kuvvet ve kudret bizde var.

Peygamberimiz, gülümseyerek onlara buyurdular ki:

– Allahüteâlâ, onlari size hayırlı ve mübarek kılsın! Devenin yolunu açınız! Nereye çökeceği ona bildirilmiştir.

Peygamber efendimiz, Mekke’den gelen muhacirlerle, Medineli Müslümanları birbirlerine kardeş yaptılar. Hazret-i Abbas bin Ubade’yi de Hazret-i Osman bin Maz’un ile din kardeşi yaptılar.

Abbas bin Ubade hazretleri, Uhud gazasında, bir ara eshab-ı kiramın dağılmakta olduğunu görünce, dağılan eshab-ı kirama şöyle seslendi:

– Ey kardeşlerim! Bu uğradığımız musibet, Peygamberimize karşı isyanımızın neticesidir. O, sabır ve sebat ederseniz, yardıma kavuşacağınızı size vaad etmişti. Dağılmayınız! Peygamberimizin etrafına geliniz! Eğer bizler, koruyucuların yanında yer almaz da, Resulullaha bir zarar gelmesine sebep olursak, artık Rabbimizin katında bizim için ileri sürülecek bir mazeret bulunmaz!

Şahitlik edeceğim

Bu sözleri söyledikten sonra, iki arkadaşıyla ileri atıldılar. Büyük bir gayretle “Allah Allah” nidalarıyla, önlerine gelenle dövüşmeye başladılar. Peygamber efendimizin uğrunda, Onu korumak için şehit oluncaya kadar kahramanca çarpıştılar. Müşriklerden Süfyan bin Ümeyye, Hazret-i Abbas’ı iki yerinden yaraladı. Akşam üzeri Hazret-i Abbas’ı, kanlar içinde eli, yüzü kesilmiş bir hâlde şehit olmuş buldular.

Peygamberimiz Uhud’da şehit olan eshab-ı kiram için buyurdular ki:

– Vallahi, eshabımla birlikte ben de şehit olup, Uhud dağının bağrında gecelemeyi ne kadar isterdim. Ben, bunların, Allahüteâlânın yolunda hakiki şehit olduklarına kıyamet gününde şahitlik edeceğim.

Hazret-i Abbas bin Ubade, Medineli Hazrec kabilesine mensuptu. Babası; Ubade bin Nadle’dir. Doğum tarihi bilinmemektedir.

Part 1 Part 2
Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.