Abdullah bin Avn (k.s)

İbn-i Mus’ab’a; “Abdullah bin Avn hakkında ne dersin?” denilince;
“Avn oğlu ile yirmi dört sene berâber kaldım. Her şeyine dikkat ettim. Her hâliyle dînimize uygun yaşayışının netîcesinde meleklerin ona bir hatâ yazmadığı kanâatine vardım.” cevabını verdi.
Yahyâ el-Kattân da;
“Avn oğlu Abdullah’ın üstünlüğü, insanlar arasında dünyâyı en fazla terketmiş olması bakımından değil, diline sâhib olması bakımındandır. O, insanlar arasında diline en fazla sâhib olanlardandır.”
İbn-i Mübârek onun için; “Onun gibi namaz kılan görmedim.” dedi. Âlimlerden Ravh ismindeki bir zât da; “Ondan daha ibâdet edici birisini görmedim.” buyurdu.
Abdullah ibni Avn hiç kızmazdı. Bir gün birisi kendisini kızdırmak istedi, ona dönüp; “Allahü teâlâ sana iyilikler versin.” cevabını verdi ve duâ etti.
Muhammed bin Fudale anlatır:
Peygamber efendimizi rüyâda gördüm. “İbn-i Avn’ı ziyaret ediniz. Çünkü Allahü teâlâ ve Resûlü onu çok seviyor.” buyurdu.
Bikâr binAbdullah es-Sîrînî, onun bir gün oruç tutup bir gün tutmadığını söyler.
İbn-i Mübârek’e; “İbn-i Avn ne ile bu dereceye yükseldi?” diye sorulunca; “Doğrulukla.” cevabını verdi.
Abdullah ibni Avn vasiyetlerinde;
“Ey kardeşlerim! Sizin için üç şeyi seviyorum. Kur’ân-ı kerîmi gece-gündüz okumanızı, cemâate devâmınızı ve kötü işlere mâni olmanızı.” buyurdu.