Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

Hz. Pir’in Tarikatının Faziletleri

7 yıl önce
8.052 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

Hz. Pir’in Tarikatının Faziletleri
Gavs’ul A’zama müridlerinin derecesini sordular, dedi ki: “Bizim bir yumurtamız bin yumurtaya bedeldir. Civcivlerimize ise kıymet biçilmez.” (Yumurtadan maksat bu yüce tarikata yeni giren mürittir. Civcivlerden maksat ise kalbi zikir ile dirilen mürittir.) Yani “Benim müridim diğer şeyhlerin bin müridine bedeldir. Bu başlangıç ve ortada olan müritlerimin halidir. Amma kâmiller akılların ötesindedir.”
Allah-u Teâla’nın جل جلاله O’na bir defter vermesi ve içinde kıyamete kadar tarikatının devam edeceği ve O’na mürit olacaklarının isimlerinin yazılması, bu tarikata Allah Teâla’nın جل جلاله bir lütfudur. Hz Şeyh bir sohbetinde şöyle anlatıyor:
“Bana bir kitap verildi. İçerisinde kıyamete kadar halife ve tarikatıma bağlı olacak müritlerin isimleri yazılıydı. Bana Rabbim; “Ya Abdulkadir! Bunları sana bağışladık!” dedi. Cehennem Maliki’ne sordum: “Müritlerimden hiç kimse Cehennemde var mı?” dedi ki: “Allah-u Teâla’nın جل جلاله izzet ve celaline yemin olsun ki, yoktur!” Nasıl olsun ki, benim elim müridimin üzerinde göğün yerin üzerinde olduğu gibidir. Eğer müridim iyi değilse, ben de iyi değilim. Rabbimin izzet ve celaline yemin olsun ki, O’nun huzurundan sizleri alıp beraber cennete gitmeden ayağımı kaldırmam. Allah-u Teâla جل جلاله hiçbir müridimin cehenneme girmeyeceğine dair bana söz verdi.” Şu söz yine kendisine aittir:
“Kim ben “Kadiriyim” diye kendisini bana intisab ettirirse kabul ederim ve ona yönelirim. Münker ve Nekir’den hiçbir müridimi kabirde korkutmayacağına dair söz aldım.
İmam-ı Şa’rani der ki: “Gavs’ul A’zam Seyyid Abdûlkadir Geylani (ks) Hazretlerinin kurduğu tarikatın manevi kuvvet ve nüfusu, şiddet ve lüzum bakımından bütün ehl-i tarikatın kuvvetine denktir.”
Şeyh Ahmet Kuddusi’nin farklı bir özelliği hem Nakşilik, hem de Kadirilik yönünün olmasıdır. O, Kayseri ulemasından ve halifelerinden Mehmet Sadık Efendi’ye gönderdiği bir mektubunda, bunu şöyle ifade ediyor: “Muhterem Efendimiz, bu fakire Muhammed Bahaüddin Nakşibendi tarikından icazet verdiği için, ben de, ihvanımıza O’nun evradını okumaya icazet verdim. Birkaç seneden beri de Şeyh Abdûlkadir Geylani (ks)’nin tariki üzere icazet verir oldum. Nakşi Tarikatında, zühd, takva ve riyazet olmadıkça ve şüpheli şeylerden gereği gibi sakınmadıkça, feyz almanın ve yararlanmanın zorluğu tecrübe ile sabit bulunduğundan, bir gece eşref vakitte, Semi, Basir, Karib ve Mücib olan Allah Teâla جل جلاله ve Tekaddes Hazretleri’ne tazarru ve niyaz eyleyip dedim ki: “Ya Rab! Senin veli kulun Bahaüddin’in tariki pek güzeldir. Fakat biz ve ihvanımız, bir takım gafiller cahiller ve şaşkınlarız. Kalplerimiz masiva kirleriyle bulandı, halkın çoğu dünya ziynetine yöneldi ve zikirlerimizde halavet ve huzur kalmadı. Bizler, salih amelli geçmişlerimiz gibi mücahede edemedik. Veli kulun Şeyh Abdûlkadir’in tariki ise, çok geniştir. Kendisinin himmeti, avama ve havassa şamildir. Müritlerine karşı çok şefkatlidir ve şöyle demiştir: “Hayatımda ve vefatımdan sonra, karada ve denizde zorda kalanlara benden yardım talep etseler yardım ederim. Halifelerimden inabe ederlerse, ben onları, ruhaniyetimle irşat ederim, halifelerim karışmasınlar. Beni çağıran salih kişi olsun, yermem, yardım ederim.” Ya Rab, Ya rab! Şeyh Muhammed Bahaüddin kulun bir suçumuz olsa bize küser. Şeyh Abdûlkadir kulun ise, küsmez; olur da bir günah işleseler muhabbetten geçmez. Kamiller me’muren fakir Ahmed kuluna tarikatından icazet-i kâmile verdiler. Kendim halife-i kâmile olmayıp terbiye ve seyr-ü sülük yaptırmaya gücüm yok ise de kâmilleri taklit ederek taliplere Kadiri tarikinden zikr-i şerife izin vermeyi evla ve ahsen ve ehem görüp veririm. Uzakta ve yakında, Arap’ta ve Acem’de her ne miktar münip ve me’zunlarım var ise, cümlesine huzur-u izzetinde Kadiri tarikinden izin verdim. İkinci gece rüyada Abdulkadir Efendimiz’i gördüm. Elime yeşil bir levha verdi. Ortasında güzel bir hat ile şu yazılı idi: ‘Bir kimse ‘La İlahe illallah’ zikrini çoğaltırsa, sabikundan ve mukarrabinden olur.” Uyandım ve gördüm ki, gönül evime Tevhid nuru dolmuş ve lisanımda Nil nehri gibi zikir cereyan eder. Ahir zamanda cehalet, gaflet, tembellik, bid’at, ziynet ve dünyevi meşguliyetler çok olduğundan dolayı Kadiri tariki, bu ümmete rahmettir.
Adiy bin Müsafir der ki;
544 yılında, bir dağın tepesinde tekkeye çekilmiş olan Adiy bin Müsafir şu mühim açıklamayı yaptı: “Bütün şeyhlerin müritlerinden her kim, benden feyiz hırkasını istediyse rahatlıkla giydirdim ama Abdulkadir’in müritlerine karşı bunu yapamadım. Çünkü hepsini rahmet deryasında yüzerlerken gördüm. Böyle olan kimseler denizi bırakıp da bardak ile dağıtan kimsenin yanına gelirler mi hiç.’’
Makamat’us Seniyye adlı kitapta şu ibareler yer alır: Geylani Hazretleri (ks)’nin tarikatı, kalbin ve ruhun muvakkatiyle birlikte kaderin hükümleri altında nefsi kurutmak yani onu ilahi hükümlere uyar hale getirmek, batın ile zahiri birleştirmek ve nefsin kötü sıfatlarından sıyırarak gaybda ve huzurda, faydada ve zararda, yakınlıkta ve uzaklıkta. Hakk’ın rızasını gözetir dereceye ulaşmaktır.

Beka b. Batu Hazretleri der ki;
“Abdûlkadir Geylani (ks) Hazretleri’nin tarikatı, söz ile fiili, nefis ile kalbi birleştirmek, samimiyet ve teslimiyeti kucaklamak, kitap ve sünneti her yerde, her an, her saniye ve her nefes hakim kılmak, Allah-u Teâla جل جلاله ile sabit olmaktır.”
Ebu Said Ali el- Kaylevi hazretleri der ki;
“Abdulkadir-i Geylani (ks) Hazretlerinin kuvveti Allah’tan, Allah için ve Allah جل جلاله iledir. Karşılaştıranın gücü O’nun gücü karşısında çok zayıf kalır. O’na sarılmak suretiyle kopması mümkün olmayan tarikat ipine bağlananlar pek çoktur. Allah-u Teâla جل جلاله O’nu hakikatteki tetkiki sebebiyle çok kıymetli bir makama yükselmiştir.”
Ebu’l- Hasan Ali b. El- Heyti der ki;
“O’nun tarikatı tefviz (her şeyi, Allah’a havale etme), muvafakat (kadere rıza gösterme ve uyma), teberra (hakk’ın sevmediklerinden uzaklaşma) idi. Ubudiyet Makamından kaim olan bir sır ile ubudiyet durağında hazır bulunarak kalbi masivadan arındırma, Hakk’ı şanına yakışmayan vasıflardan tenzih etme Abdulkadir-i Geylani (ks) Hazretlerinin tarikatının özeliklerindendi. O, rububiyyetin isteği istikametinde bir kulluğa sahipti. O, tefrikadan uzak bir kuldu.”
Tüm bu ifadeler, burada kadiri tarikatının nedenli büyük ve faziletli bir tarikat olduğunu anlamaya kâfidir.

Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.