Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

Seyyid Abdülkadir Geylani’nin İlim Tahsili

7 yıl önce
3.890 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

Hz. Pir’in İlim Tahsili
Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks), ilim ve irfan talep etmenin her müslüman erkek ve kadına farz olduğunu, ilmin takva yollarının en açığı, hüccetlerin en kuvvetlisi, delillerin en canlısı, yakîn merdivenlerin en yükseği, din ve mevkilerin en büyüğü, doğruya gidenlerin en şerefli mertebesi olduğunu, hasta gönüllere tesir edici şifalar taşıdığını bildiği için hemen kollarını sıvamış, asrın en büyük din âlimlerine koşmuştur. Kur’an-ı Kerim’i iyice ezberledikten sonra fıkıh, tefsir, hadis, edebiyat ve birçok ilim dalında uzmanlaşmış ve ilmin her kolundan kendisine bilgiler verilmiştir.
Pek çok Hanbeli imamdan fıkıh okudu. Şeyh Ebu Said el- Mahzumi onlardandır. Mezhep, hilaf ve usul ilimlerinde kendisini yetiştirdi. Edebiyat öğrendi, belağat okudu. Hadis imamlarından, hadis ve usul-i hadis ilimlerini öğrendi.
18 yaşında Bağdat’a vasıl olan Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks), ömrünün 30 senesini ilim yolunda, din ilimlerini tahsil ederek geçirdi. Bu arada Hammad Bin Müslim Ed- Debbas’ın sohbetlerine devam etti. Tarikat ilimlerini ondan aldı.
İlim yolunda, bir talebenin çekmesi gereken bütün sıkıntıları, sabr-ı cemil göstererek aştı. Hiç sızlanmadı, etrafına şikayet etmedi, ilim yolunda azim ve kararlılığı hiçbir zaman kesintiye uğramadı. Şu beyitler ona aittir:
دَرَسْتُ الْعِلْمَ حَتَّى صِرْتُ قُطْب ا
وَنِلْتُ السَّعْدَ مِنْ مَوْلَى الْمَوَالِي
“ Ders almaya devam ettim, Kutup oluncaya ta ki,
Nail oldum büyük saadete, Nasip etti “Yüceler yücesi”
Onun, ilim yolunda çektiği sıkıntılardan sadece biri şu şekildedir:
Şeyh Ebu Muhammed, Talha b. Muzaffer’den rivayetle, dedi ki; Şeyhimiz Muhyiddin Abdulkadir dedi ki; “Halimin ilk başlarında yiyecek bir şey olmadan ve helal bir lokma da bulamadan Bağdat’ta yirmi gün ikamet ettim. Bunun üzerine helal yiyecek talep etmek için “Kisra Sarayının” harabelerine gittim. Benim talep ettiğim şeyin aynısını talep eden evliyadan 70 kişiyi orada buldum. Bunun üzerine kendi kendime;
“Onlarla rekabete girişmem mürüvvete erliğe yakışmaz” dedim ve Bağdat’a döndüm. Kendi memleketimden olan tanıdığım bir adamla karşılaştım ve bana “kurada” kıymeti düşük olan altın ve gümüş para çeşidi verdi ve;
─ “Bu, annenin benimle sana gönderdiği” dedi. Böylece o paradan bir parça aldım, kendime ayırdım. Kalanıyla da saray harabelerine koştum. Paranın hepsini o yetmiş kişiye dağıttım. Onlar;
─ “Bu nedir?” dediler. Ben;
─ Bu, bana annemin yanından geldi. Sizsiz bunu kendime ayırmak istemedim” dedim. Sonra Bağdat’a döndüm ve yanımda kendime ayırdığım pay ile yemek satın aldım. Sonra fakirleri gördüm onları çağırdım ve hep beraber yemeği yedik. O paradan hiçbir şey o gece benimle gecelemedi.
Önce Kur’an ile meşgul oldu; onu hıfzetti. Sonra Ahmed b. Hanbel’in mezhebi (Hanbeli) üzerine fıkıh okudu.
Şeyh Abdûlkadir Geylani Hazretleri ömrünün otuz üç senesini eğitim ve öğretim ile geçirdi. Bu işe h. 528 de başladı ve ölüm tarihi olan h. 561 ’e kadar devam etti.

Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.