Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

Hz. Pir’in Lakapları

7 yıl önce
6.299 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

Hz. Pir’in Lakapları
Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks) Hazretleri sahip olduğu pek çok meziyet, hal ve ilimden dolayı kendisine pek çok lakap takılmış ve bu lakaplarla ünlenmiştir. Bu lakaplardan bazıları şunlardır:
1. El- Gavs’ul A’zam: Gavs, sözlükte yardım etmek anlamına gelir. Tasavvufta ise, gavs kelimesi ile kendisine sığınanlara yardımda bulunan, sıkıntıları bertaraf eden evliya kastedilir. “Gavs’ul A’zam” ise, en büyük yardımcı anlamına gelir. Ona bu lakabı Allah-u Teâla جل جلاله vermiştir.
Gavs’ul A’zam, isim belirtilmeden kullanıldığında, kastedilen şahıs tereddütsüz Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks)’dir. Zira her mürit, kendi şeyhini Gavs olarak görür. Fakat gerek Kadiri dervişleri, gerekse diğer tarikatlara mensup dervişler, zor durumda kaldıklarında, yardıma ihtiyaç duyduğu zaman “Medet ya Gavs! İmdat ya Gavs!” diye seslenir. Kastedilen kişi Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks)’den başkası değildir.
Şeyh Muhyiddin Abdulkadir (ks)’in bazı ashabından rivayetle denildi ki: “Nisabur (veya Hovarzam) yolunda sahrada, korkudan dolayı kardeşin kardeşe bile emniyet veremediği korkutucu bir yere geldik. Gecenin başlarında develere yükleri yüklediğimizde, şeker yüklü dört deveyi kaybettim. Aradım fakat onları bulamadım. Kafile gitti, ben ise develeri aramak için onlardan ayrıldım. Hamal da peşimden geldi ve benimle beraber aramaya koyuldu. Onunla kaybolan develeri aradık fakat bulamadık. Fecir doğduğunda ve Şeyh’in yani Muhyiddin Abdulkadir (ks)’in “Eğer bir sıkıntıya düşersen hemen beni çağır, muhakkak o sıkıntı senden kaldırılır.” sözünü hatırladım ve “Ey Şeyh Abdûlkadir (ks), develerim.” dedim. Sonra güneşin doğduğu yöne döndüm ve fecir ilk doğduğu andaki ziyasında bir tepeciğin üzerinde bir kimse gördüm. O kişi bana kolu ile işaret ediyor, yani gel diyordu. Devamla dedi ki: O tepeye çıktığımızda kimseyi görmedik. Sonra dört deveyi tepeciğin altında vadide çökmüş halde gördüm. Böylece onları aldık ve kafileye yetişip katıldık.”
Ebu Muâli dedi ki: Efendim Şeyh Muhyiddin Abdulkadir (ks)’i işittim şöyle diyordu: “Kim bir sıkıntıda iken benden yardım (imdat) isterse, o sıkıntı ondan kaldırılır. Kim bir zorluk anında beni ismimle çağırırsa o zorluktan kurtulur. Kim bir hacet için benimle Allah’a tevessülde bulunursa (beni vesile ederek isterse) o ihtiyacı giderilir. Kim her rekâtta Fatiha’dan sonra on bir defa ihlâs suresini okuyarak iki rekât namaz kılar, selam verdikten sonra Rasûlullah’ı zikreder ve salavat getirir sonra Irak’a doğru on bir adım atar, ismimi anar ve hacetini zikrederse Allah’ın izniyle muhakkak ihtiyacı giderilir.”
2. Muhyiddîn: Muhyiddin, dîni ihya eden, dirilten, canlandıran anlamına gelir. Hz. Pir Abdûlkadir Geylani (ks)’nin, dine yapmış olduğu hizmetlerin bir karşılığı olarak, ona bu lakap verilmiştir.
Şeyh Ömer Keymâni ve Şeyh Ömer Bezzâr dediler ki: “Biz, Şeyhimiz Muhyiddin Abdulkadir (ks)’in yanında iken ona şöyle denildi: “Muhyiddin (dini ihya eden) diye lakaplandırılmanızın sebebi nedir?” Hz. Pir: “511 senesinde, bir defasında Cuma günü bazı seyahatlerimden yalın ayak döndüm. Rengi değişmiş, bedeni zayıflamış hasta bir şahsa uğradım. Bana ‘Esselamu aleyke Ey Abdulkadir’ dedi. Ben de selama mukabele ettim. ‘Bana yaklaş’ dedi. Ben de ona yaklaştım. ‘Beni oturt’ dedi. Ben de onu oturttum, bedeni semizleşip etlendi, sureti güzelleşti, rengi saflaştı (açıldı) ve böyle olunca da ondan korktum. Bana; ‘Beni tanıyor musun?’ dedi. Hayır, dedim. ‘Ben Din’im, gördüğün gibi ben harap olmuştum, Allah beni seninle ihya etti sen Muhyiddin’sin.’ dedi.”
Bu tarihten sonra bu lakapla anılmaya başlandı.
3. El-Bazu’l- Eşheb: “Baz” Arapçada şahin ve doğan kuşları için kullanılan bir kelimedir. Bu kuşlar, avlarını ustalıkla yakalamakla ünlüdürler. Bazu’l Eşheb, Hz. Pir’e dervişlerini eğitmesindeki ustalığından dolayı ona verilmiştir. O’na bu ismi ilk veren kişi, Şeyh Ukayl el- Münbeci’dir. Bazu’l Eşheb, Hz. Pir’in melekût âlemindeki yazılı ismidir. Yani bu isim O’na göklerden verilmiştir.
4. Kutbu’r Rabbani
5. Kutbu’l – Aktab
6. Sultan-ul-Evliya
7. Ebu Salih
8. Rüknü’ş Şeria (Şeriatın direği)
9. İmam: İlimde iyice derinleşmiş olduğundan O’na bu isim verilmiştir
10. Şeyhü’l-islâm:
11. Mecmau’l-ferîkayn: Zahiri ve bâtıni ilimleri kendisinde toplayan
12. Kerîmü’l- ceddeyn: Hem anne hem de baba tarafından asil, seyyid
13. Muallimu’l Irâkeyn: İki Irak’ın hocası, yani, Irak, İran ve Suriye bölgelerinde tanınmış en ünlü âlim
14. Sertacü’l- Evliya
15. Gavsü’s- Samedani
16. İmamu’l – Arifin: Ariflerin imamı
17. Kutbu’l- Vasilin: Allah’a ulaşanların Piri

Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.