Şekil renkleri

Metin renkleri


Bizi Sosyal Medyada Takip Edin

TERAVİH NAMAZI

7 yıl önce
1.029 izlenme
Favorilerime Ekle
Favorilerimden Çıkar
Lütfen bekleyiniz...
Geniş Ekran Dar Ekran
Reklam 5 saniye sonra kapanacak.
Reklam
Reklamı Geç

TERAVİH NAMAZI 

Teravih namazı erkek ve kadınlara sünnet, bunun cemaatle kılınması ise sünnet-i kifâyedir.
Teravihin vakti, yatsı namazından sonradır. Vitir namazı teravihten önce de kılınabilir, sonra da…
Teravih namazının, gecenin üçte birine yahut gece yarısına kadar tehir edilmesi müstehaptır. Hatta gece yansından sonraya bırakılması dahi mekruh olmaz, İleri sürülen görüşlerin doğrusu budur. Teravih yirmi rek’at olup on selâmla kılınır.Her dört rek’at arasında dört rek’at kılacak kadar oturmak, aynı şekilde beşinci teravih selâmından ve vitir namazından sonra da bir bu kadar oturmak müstehaptır. Ay içerisinde, teravih namazlarında Kur’ân-ı Kerîm’i bir kere hatmetmek sünnettir. Konuyla ilgili öne sürülen görüşlerin doğrusu da budur. Hatim insanların usanmalarına sebep olduğu takdirde, Kur’ân-ı Kerîm’den onların usanmayacağı kadarını okumalıdır. Tercih edilen görüş de budur. Teravih namazının her teşehhüdünde Peygamberimiz (Aleyhis-salâtü vesselam)’e, insanlar usansalar bile, salevât getirmeyi ihmal etmemelidir. Aynı şekilde teşehhüdlerden sonra “sübhaneke”
duasını, rükû ve secdelerdeki tesbihatı da terketmemelidir. Cemaatın usanması halinde teşehhüdlerde okunan salevâtlardan sonraki, “Rabbena âtina” ve “Rabbenağfirlî” gibi dualar okunmayabilir. Teravih namazı kaçırıldığı takdirde, ne tek başına ve ne de cemaatle kaza edilmez.

 

Terâvîh: Arapça tervîha kelimesinin çoğulu olup dinlenme demektir, oturma da bir nevi tervîha’dır.
Fıkıh ulemasına göre ise terâvîh, namaz kılanların dört rek’at namazın sonunda oturmalarıdır. Bu namazların sonunda istirahat için oturulduğundan (gerek bu dinlenmelere ve gerekse dinlenerek kılman) bu namazlara “terâvîh” denilmiştir.
Buhârî ve Müslim’in, Âişe (Radıyaüahu anha)’dan rivayetlerine göre, “Rasûlullah (Aleyhissalâtü vesselam) bir gece Mescid-i Nebevî’de (terâvîh) namazı kılmış, insanlar da kendisiyle birlikte kılmışlardı. Ertesi gece de aynı şekilde kılınca insanlar fazlalaşmış, üçüncü ve dördüncü gecelerde insanlar topluca gelmiş bulunduklarından Rasûlullah bunların arasından ayrılamamıştı. Sabah olunca Efendimiz: ‘Yaptıklarınıza şahid oldum ve bu hareketiniz benim sizin aranızdan ayrılmamı engelledi. Ne var ki (bu namazın) sizin üzerinize farz olmasından korktum” buyurdular.”

Hz. Peygamber (Aleyhissalâtü vesselam)’in teravihi sekiz rek’at kıldığı sabittir. Buharı ve Müslim’in naklettiğine göre Âişe (Radıyallahu Çnha), şöyle söylemiştir:”Rasûlullah ne ramazanda ve ne de başka zaman on bir rek’attan fazla kılmazdı.” Üç rek’atlı vitir namazı da bunun içindir. Rasûlullah (Aleyhissalâtü vesselam) vefat edince bu uygulama, Ebû Bekir (Radıyallahu anh)’in zamanına aynen intikal etti. Sonra Ömer (Radıyallahu anh) zamanında bu uygulamaya bir miktar ilâve yapıldı ve Hz. Ömer insanları, Übeyy b. Kâ’b’m yanında topladı, ramazan ayında kalkıp birlikte
cemaatla yirmi rek’at kıldılar ve artık teravih bu şekilde kılınır oldu. Rasûlullah (Aleyhissalâtü vesselam) şöyle buyurmuştur: “Benim sünnetime ve benden sonra da hulefâ-i Râşidîn’in sünnetine sımsıkı sarılınız.”

Reklam
BU VİDEOYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
Yorum Yap

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Bu konuya henüz bir yorum yapılmadı.